"Kötü yola düşen kadınlara sokak kadını derler. Şimdi durum belki manidar gibi, hani evi yani bi' yuvası yokmuş, o bakımdan sokak kadını demişler gibi açıklanabilir. Peki sokak lambalarının ne günahı var? Onlara "Sokak lambası" yakıştırması yaparak haklarına girmiş olmuyor muyuz?"
sorusu hep göz ardı edilen bir ayrıntıyı gözler önüne sermeme neden oldu. Aslında sorunun cevabı gayet açık ve sorunun içersinde cevabın kendisi bulunuyor. "Evi, barkı, yuvası olmadığından yola çıkılarak Sokak Kadını denilmiş olabilir" cümlesinde de bahsi geçen kadınlarla Sokak Lambalarının bu açıdan ortak yönü çoktur. Yani tıpkı bu kadınlar gibi "Sokak Lambaları"nın da bir evi, yurdu, yuvası yoktur. Her zaman, her şeye rağmen sokaklardadırlar. Ne bir yere gider ne de ayrılırlar sokaklardan. Peki bu yakıştırmayı yaparak onların hakklarına girmiş olur muyuz bilemem ama buna gelene kadar aslında türlü yönden haklarına girdiğimiz gün gibi ortada. Hepimiz o lambaların ışığında geceleri yürürüz, yeri gelir arkadaşlarımızla, yeri gelir ailemizle, eşimizle dostumuzla. Onlar ise hep yalnız olarak dururlar orda. Bu durumda haklarına girmiyoruz da ne yapıyoruz. Ayrıca bu güne kadar onları hep kullandık, onlardan faydalandık ama bir kez şefkat göstermedik. Sorarım hanginiz bir sokak lambasına sarılıp da sırtını okşadı?? Hanginiz bir gün gidip de halini hatrını, ihtiyacı olup olmadığını sordu?? Sorarım size bunları yapmak bir kenara, patladığında, çalışmadığında hemen görevliler aracılığı ile kenara, çöpe atılıp yenisi ile değiştirilmediler mi bu lambalar?? Hatta şefkatimizi, ilgimizi, sevgimizi o kadar esirgedik ki bu dediklerimi yapmak bir yana bozuldu diye çöpe atılırken bile kendimiz tenezzül etmeyip devletin görevlilerinin yapması için beklemedik mi? Hangimiz gidip kendi elleri ile düzeltmeye çalıştı?? Olsa olsa tekme atarak düzeltmeyi denemişizdir.
Evet daha bunun gibi onlarca hatamız, yanlışımız olmuştur "Sokak Lambaları"na. Son olarak sorarım Sayfacıbaşı sana;
"Bu kadar yaptığımız şeyin karşılığında bu "Lambalar"ın ne düşündüklerini, ne yaşadıklarını düşünmeyip verdiğimiz isimlerine kafamızı yormamız ne kadar doğru???"
Ve gelin bu gün yeni bir kampanya başlatalım. Herkes kapısının önündeki bir "Sokak Lamba"sına sarılsın ve bundan böyle onlara göstereceğimiz sevgi ve şevkatle, sık sık onlara sarılarak ne kadar kıymetli olduklarını hissettirelim.