3 Temmuz 2008 Perşembe

Başarısızlık Öykülerini Merak Ettim de...

Uzun zamandır kafamda dolanıp duruyor, Neden hep örnek olarak başarı öyküleri gösterilir? Yıllarca hep "Şunu şunu şöyle yaparsan kazanırsın", "Bunları böyle yaparsan kaybetmen imkansız", "Ben bunu bunu yaptım kazandım" dediler durdular, kişisel gelişim amaçlı hep bunu bunu yap kazna denildi. Peki neden "Bak bunu bunu yaptığında kaybedersin", "Şu şu olduğunda eğer böyle yaparsan kesin bittin" şeklinde kötüden yola çıkan yok? İyi şeyler için tek bir alternatif sunmak yerine, "Kötü olan bu bu budur, bunları yapma da ne yaparsan yap" diye neden denmez? Kaybedenler neden tecrübelerini bizimle paylaşmadı? Neden kaybedenlerin fikirlerine gerekli önem verilmedi de hep kazananların yolu soruldu.
Yahu kardeşim bana ne sen nasıl o kadar zengin oldun, senin gittiğin yolun aynısını gitme şansım artık yok ki. O yolu sen kullanmışsın zaten. Misal "Coca Cola" firmasının sahibinin başarı öyküsünden bana ne? Ne işime yarayacak ki. Yok markaya veya izlediği politikaya karşı olduğumdan falan değil, adamın izlediği yoldan dolayı bunu diyorum. Zira "Coca Cola" ilk olarak hazımsızlığı giderici bir şurup olarak yapılmış bir karışım. Daha sonraları lezzetli olduğu için yayılmaya başlamış ve bu güne gelinmiş. Eee şimdi ben "Coca Cola"nın çıkış öyküsünü model alıp, hemen gidip hazımsızlık için ilaç yapmaya bir de onu lezzetli kılmaya mı çalışayım?
Yok yok dediğim gibi başarılar yerine başarısızlıklar anlatılsa, başarısız olmuş olanlar çıkarılsa Televizyonlara şunu şunu yaptı trilyonluk serveti bir anda bitti diye, biz de bunlardan ders alsak fena mı olur. Biri çıksa "Bakın ben şöyle şöyle mallık ettim, siz benim gibi salaklık etmeyin şöyle şöyle yapmayın" dese eminim daha faydalı olur. Mesela 1992 yılında ya da o civarda bir zamanda yılbaşında Büyük ikramiye kazanan birisi 2-3 yıl önce gazetede okuduğuma göre işsiz ve aç halde geziyormuş ve tonla borcu varmış. Mesela çıkarsınlar bu adamı televizyona biz de ders alalım :P
Ama neredeee... Hep olagelen şudur ki; birisi başarılı olur, bir başkası da aynı konuda başarısız. Çıkar gideriz hemen başarılı olana "Nasıl başarılı oldun" diye sorarız, başarısının sırıını merak ederiz. Yahu ne gereği var, o adam kendisince bir yolda gitmiş başarılı olmuş, daha o yolu kullanmaya ne gerek var. Halbu ki gidip başarısız a sorsak desek ki "Sen neler yaptın, nasıl bir yoldan ilerledin (ya da ilerleyemedin :P)", verdiği cevaplardan yola çıkıp yapmamak gereken şeyleri öğrensek fena mı olur. Başarı yüzdesi bence ikinci yolda daha yüksek olur. Hem bu sayede yep yenibir yol ile çok daha büyük başarılar kazanabiliriz değil mi ama? Ama işte kim uğraşacak yeni bir yol bulmaya çalışmakla, yeni bir şey üretmekle, yanlışları değerlendirip doğruyu, en iyiyi bulmaya çalışmakla...
En iyisi Cem YILMAZ'ın "1 Tat 1 Doku" serisinde dediği gibi "Burada yapılmışı var" deyip, birilerinin peşinden sürü misali gidip başarılı olmaya çalışmak. (mı acaba?)