23 Temmuz 2007 Pazartesi

merak ettim de...

Arkadaşlar merhabalar,
Canım sıkıldı hadi bende modaya uyayım da bir blog açayım aman eksik kalmıyayım dedim ve bir blog da ben açtım...Tabiki böyle bir şey yok.
Blogların günden güne popüler olduğu tamam doğru ama burası modaya uymak iki günlük heves için yada millete "bende açtım bir blog" demek için açılmış bir yer değil kesinlikle. Böyle olsaydı zaten bu şekilde absürt bir fikirle değilde ne bileyim popülaritesi yüksek bir konuda açmak gerekirdi. (:
Eee ozaman;
" Merak Ettim de nerden çıktı böyle bir yer?? (: "

Hayat boyu ıvıra zıvıra en önemli konudan en önemsizine kadar sürekli birşeyler merak edip durmuş, ilkokul dönemi boyunca dışarda top oynamak yerine, bisikleti balkonda durmaktan çürümeye terkedip, evde oturup ansiklopedi okuyan biri olarak ( o bisiklete şimdi nası içim gidio bilseniz:( ) meraklanıp da cevabını bulduğum bir çok şeyi burada sizlerle paylaşmak isteğimden doğdu burası. Kimisi önemli, pek çoğu da önemsiz bildiklerimi, bulduklarımı, kimi zaman da sizlerin sorduğu şeylere cevap bulup burada paylaşmaya çalışacağım...

Çok Bilmiş Şey...

Kesinlikle şu unutulmasın ki burda ben herşeyi biliyorum buyrun sorun söyliyeyim diye bir iddiam yok. Amacım bildiğim, duyduğum dikkatimi çeken ve ya sizin varsa aklınıza gelen soruları -ki bunlar en saçma sapan ne bileyim tavuk mu yumurtadan çıkar yumurta mı tavuktan tipinde sorular da olabilir- paylaşmanız buna karşılık benimde elimden geldiğince araştırıp kurcalayıp cevabını mantıklı yada mantıksız bir şekilde bulmaktır.

ciddi konularda olucak geyik muhabbeti de ama burda ne merak ediyorsak araştıracağız (:

Merakınızın giderilebilmesi dileği ile (:

Saygılar,

7 yorum:

Sayfacıbaşı dedi ki...

Evet aslında benim merak ettiğim bir şey var. Mesela eskiden beri volkmen olmadan yaşayamayan tipler olarak, kulaklıkları toparlamak bir problemdir. Peki nasıl oluyor da bunlar kendiliğinden bir düğüm haline gelmektedir? Biz ki bu kadar zekaya sahip olduğumuzu iddia eden beşer olarak, nasıl oluyor da kendiliğinden oluşan bu düğümlere çare bulmakta bu kadar zorlanırız?

Hemen bir cevap bekliyorum Ömer! Çabuk!

Ömer dedi ki...

(: evet kimimize bazen cinnet geçirtecek boyutta sıkıntı veren biriiey bu...bu konu aslında çok karmaşık bir husustur...kulaklık orada karışık(aslında gayet düzgün)halde durur ve gideriz direk bi tarafından rastgele çekeriz sonra olan olmuştur, çöz çözebilirsen ve cinnet hali gelmeye başlar. ama bunun yerine önce bi şöle baksak, incelesek, analiz etsek, nerden gelmiş ucu nereye gitmekte
ve sonucunda doğru yerden çekip bir hamlede açsak karmaşıklığı (: bkz."Kırmızı Kablo Mavi kablo polemiği"
Tabi bunun yanısıra ikinci bir husus da evde ahalisinden size kastı olan bir kişi işkence amacı ile "hem açamasın bunu hemde oturup neden böyle oluyor diyip düşünsün dursun" fikri ile sizden gizlice kasten kabloları karıştırıp durmakta yıllardır...ki ben ikinci ihtimali bir gözden geçirmeni tavsiye ederim (:

Yağmur dedi ki...

tavuk mu yumurtadan çıkar,yumurta mı tavuktan hesabı :D bir soruyla başlamak istedim ancak:D...
daha güncel bir sorunun aklımı kurcaladığını fark ettim,güzin abla hesabı bir soru olacak olsa da sormalıyım,ayrılık acısından sürünen biriolaraktan soruyorum;
1)giden olmak mı zor,ardında kalıp bekyen ya da bakakalan olmak mı?
2)"cunku ayrilik da sevdaya dahil cunku ayrilanlar hala sevgili"? doğru mudur:)?
gerçi ansiklopedi okumaktan çürüyen bisikletini geri getirmez bu soruların cevabı o ansiklopedilerde olmaz muhakkak ama bi nebze içimzi rahatlatır inşallah başarılar dilerim:)

Ömer dedi ki...

Tavuk - Yumurta Polemiği kadar olmasa da ve herne kadar ansiklopedik bir konu değilse de biraz(!) önemi olan bir konu olduğu için ayrıca sormuşsun artık el mahkum deyip güzin abla modunda cevap vermeye çalışayım (:
öncelikle ilk sorunun cevabı biraz karışık, giden olmak başlangıçta çok kolay: gitmek için karar verirsin, arkanı dönersin ve gidersin, aklında sadece uzaklaşmak çekip gitmek vardır...Ama kalan için işler zordur. Karar verip, arkasınıda dönüp gideni izler bakar kalır işler cidden üzücü, can sıkıcı bir haldedir bakakalan/bekleyen için... Ama bir süre sonra giden çok daha fazla sıkıntıya düşer zira sebep kendisidir, aldığı gitme kararıdır, kalıp çabalamayı değil de dönüp gitmeyi tercih etmiştir... ve bunları algıladıktan sonra pişmanlık diz boyudur...Ama geri dönmek, Eski günlere dönmek, O kişiye dönebilmek o kadar zordur ki kalıp acı çekmek yada dönüp te hatasını kabul etmek!!! Yine tercih vaktidir giden için...

Ayrılanlar sevgili olarak kalırmı, bence "hayır"...Onlar belki hala birbirlerini severler, belki hala içlerinde en özel yerlerinde saklıyorlardır birbirlerini ama o bulunduğu yerde ayrıca bir öfke, bir kırgınlık hatta parçalanmışlık, küskünlük vardır...Sevgi hep o özel yerde hissedilir ama bu yeni arkadaşları ile birlikte... ):

Adsız dedi ki...

merak ettim de.. hmm. ben pek merak etmem ama merak edenler yine merak edipte bu güzel blogu keşfeder...güzel bi fikir omar abi cok iyi olmuş.

tüm meraklılar buraya:D:D

Yağmur dedi ki...

Aklıma bir soru daha gelmişken unutmadan sorayım:D benim dünya tatlısı iki bebeğim kaplumbağalarım var bilen bilir:Dbilmeyenler burdan bakabilir(http://ygmroz.blogspot.com/2007/08/kaplumbaa-yuvas.html)Neyse ben bu ufaklıklar her tür konfora sahip olsunlar diye yeni bir yuva yaptım,her tür yemeklerini eksik etmedim,banyoları,bakımları derken,en genişzinden kocaman bir yuvalarıda oldu ancak tek bir şeyin nedenini anlayamadım:Deskiden kapları küçük diye oluyor sanıyordum ama neden o değilmiş demekki yeni yuvalarında da olduğuna göre benim ufaklıklar düz yolda o koca kabuklarına rağmen ters dönmeyi nasıl başarıyorlar?hadi diyelim bunu başarıyorlar neden tekrar düz dönemiyorlar:D??bir açıklama bekliyorum:D

Recep Hilmi TUFAN | rehitu.com dedi ki...

Merak ettim de bir bakayım ilk yazına diye geldim.