Uzun zamandır kafamda dolanıp duruyor, Neden hep örnek olarak başarı öyküleri gösterilir? Yıllarca hep "Şunu şunu şöyle yaparsan kazanırsın", "Bunları böyle yaparsan kaybetmen imkansız", "Ben bunu bunu yaptım kazandım" dediler durdular, kişisel gelişim amaçlı hep bunu bunu yap kazna denildi. Peki neden "Bak bunu bunu yaptığında kaybedersin", "Şu şu olduğunda eğer böyle yaparsan kesin bittin" şeklinde kötüden yola çıkan yok? İyi şeyler için tek bir alternatif sunmak yerine, "Kötü olan bu bu budur, bunları yapma da ne yaparsan yap" diye neden denmez? Kaybedenler neden tecrübelerini bizimle paylaşmadı? Neden kaybedenlerin fikirlerine gerekli önem verilmedi de hep kazananların yolu soruldu.
Yahu kardeşim bana ne sen nasıl o kadar zengin oldun, senin gittiğin yolun aynısını gitme şansım artık yok ki. O yolu sen kullanmışsın zaten. Misal "Coca Cola" firmasının sahibinin başarı öyküsünden bana ne? Ne işime yarayacak ki. Yok markaya veya izlediği politikaya karşı olduğumdan falan değil, adamın izlediği yoldan dolayı bunu diyorum. Zira "Coca Cola" ilk olarak hazımsızlığı giderici bir şurup olarak yapılmış bir karışım. Daha sonraları lezzetli olduğu için yayılmaya başlamış ve bu güne gelinmiş. Eee şimdi ben "Coca Cola"nın çıkış öyküsünü model alıp, hemen gidip hazımsızlık için ilaç yapmaya bir de onu lezzetli kılmaya mı çalışayım?
Yok yok dediğim gibi başarılar yerine başarısızlıklar anlatılsa, başarısız olmuş olanlar çıkarılsa Televizyonlara şunu şunu yaptı trilyonluk serveti bir anda bitti diye, biz de bunlardan ders alsak fena mı olur. Biri çıksa "Bakın ben şöyle şöyle mallık ettim, siz benim gibi salaklık etmeyin şöyle şöyle yapmayın" dese eminim daha faydalı olur. Mesela 1992 yılında ya da o civarda bir zamanda yılbaşında Büyük ikramiye kazanan birisi 2-3 yıl önce gazetede okuduğuma göre işsiz ve aç halde geziyormuş ve tonla borcu varmış. Mesela çıkarsınlar bu adamı televizyona biz de ders alalım :P
Ama neredeee... Hep olagelen şudur ki; birisi başarılı olur, bir başkası da aynı konuda başarısız. Çıkar gideriz hemen başarılı olana "Nasıl başarılı oldun" diye sorarız, başarısının sırıını merak ederiz. Yahu ne gereği var, o adam kendisince bir yolda gitmiş başarılı olmuş, daha o yolu kullanmaya ne gerek var. Halbu ki gidip başarısız a sorsak desek ki "Sen neler yaptın, nasıl bir yoldan ilerledin (ya da ilerleyemedin :P)", verdiği cevaplardan yola çıkıp yapmamak gereken şeyleri öğrensek fena mı olur. Başarı yüzdesi bence ikinci yolda daha yüksek olur. Hem bu sayede yep yenibir yol ile çok daha büyük başarılar kazanabiliriz değil mi ama? Ama işte kim uğraşacak yeni bir yol bulmaya çalışmakla, yeni bir şey üretmekle, yanlışları değerlendirip doğruyu, en iyiyi bulmaya çalışmakla...
En iyisi Cem YILMAZ'ın "1 Tat 1 Doku" serisinde dediği gibi "Burada yapılmışı var" deyip, birilerinin peşinden sürü misali gidip başarılı olmaya çalışmak. (mı acaba?)
3 Temmuz 2008 Perşembe
Kaydol:
Kayıt Yorumları (Atom)
21 yorum:
Kesinlikle yapılmışı var. Yani sende şimdi kim oturacak düşünecek bunları yaparsam başarılı olur muyum diye? Hazır birileri çıkmış,yapmış kopyala yapıştır en temizi. O başarılı oluyorsa bende başarılı olurum kanısı bizde oldukça ohhhooooo:)
geçmişten bir reklam karesi,
sürekli smaç basmaya çalışan bir yağız delikanlı :P hep ucundan döner durur sonra bir gün görür ki Grant Hill sprite içip türlü smaçlar basıyordur ve buna çok dokunur :P "Grant Hill sprite mı içiyoooorrr :O" deyip, ben de sprite içsem ohooo neler yaparım der ve sprite içer. sonra o da havada türlü taklalarla smaç basar.
bir de şu slogan olsa güzel olurdu,
"Sprite!!! Kabiliyetsizliğinizi giderir :P"
O zaman hep sprite içelim:D
Erdal Demirkiran
IFLAS ETMENIN YOLLARI
adli kitabini tavsiye ederim o halde!
hımm... Ankara'da otogardaki kitapçılarda gözüme çarpmıştı, İstanbul dönüşü hemencecik edineyim bari :))
Haa ayrıca hoş geldin sefa getirdin :P
bana kızıyosun ama ne zamandır seninde merak ettiğin yoktu farkındasın dimi :P
özlemişim bu yazılarını ömer (:
yazını okurken zevk aldım doğrusu güzel bi düşünce fakat beni rahatsız eden birşey oldu sık aralıklarla tekrara düşmüşsün yani aynı şeyleri tekrardan yazıp hatırlatmak istemiş olabilirsin ama kısa yazılarda alt tarafı okurken iki satır yukarısını unutan pek yoktur herhalde
yazını çok da tekrar etmeden yazsan varsın kısa olsun bazen yiyeceklerinde az olanı damakta harika bi lezzet bırakmazmıdır :)
bir dost
sevgili Ömer,
başarı hikayelerinin anlatılmasının amacı aslında "al bunları yap götür malı" değildir,bunu böyle düşünen/algılayan çok büyük hata yapıyordur.
Amerika yı tekrar keşfetmeye ne gerek var...
bu öyküler,motive amaçlıdır,destek amaçlıdır,yılma bak pes etmeyen zorluklarla mücadele eden şu şu şu kişiler şimdi nekadar iyiler hoşlar güzeller demek içindir...çünkü biz Türklerdeki en büyük eksiklik,genelleme yapıyorum,iç motivasyondur.
bu yüzden bir pazarlama taktiği olarak olumsuz şeylerden bahsetmek hatadır,satmaz sattırmaz.
başarısızlık öyküleri ile ilgili bir kitabı ben okumam şahsen,yani tercih etmem,bana birşey katmayacağını düşünürüm.
ha o onu yapmış becerememiş ben yaparsam beceririm gibi bir duyguya yada hırsa yada şevke kapılacağımı da sanmıyorum.
o yüzden kulağa hoş gelen başarı öykülerini okuyup /gerekiyorsa/ kendimi ilgilendiren ve işime yarayacak kısımlarını alıp o hikayeden birşeyler kazanmayı tercih ederim...
ben bunu moda dergilerini okurken de yapıyorum,takip ederim modayı olmasada moda dergilerini,bakarım kim ne giymiş nasıl giymiş,fikir alırım ama aynısını yapmam ki...
ayrıca Erdal Demirkıran ın o kitabını okudum ben.tavsiye ederim bende Aycı gibi...bu konularda yazar çizer ve okurum bilirsin.
bu kitabın ismine aldanmayın,tamamen ticari ve akıllıca bir isim koymuş.kitapda bunları bunları yap kesin iflas edersin derken aslında bunları bunları yapma kesin başarılısın deniyor:)
örnek;
"Aç gazeteyi, hele bak bakalım senin burcunda neler yazıyor. "Zor bir hafta geçireceksin" diyorsa hemen kendi kendine tatil ilan et. Fal, büyü, burç sana yetmiyorsa daha boş işler bul. Şarkıcıların, mankenlerin falan özel yaşamları hakkındaki dedikoduları izle."
"-Biriyle bir konuyu tartışırken, o konuyla ilgili bilgi sahibi olmayı veya bir sorunu çözmeyi hiç düşünme. Sadece haklı çıkmak için yaşa."
diye devam ediyor,yazamayacam şimdi hepsini:)
kendine ve bloguna iyi bak kardeş... sevgilerimle...
tabi o dediğinde haklısın hülya ama şu var, her daim kötüyü görmezden gelmek olmaz bence. Daha faydalı sonuç olması için şu şu yoldan gitmeyin giderseniz durum bu olur denmesi lazım. Hoş zaten insan yapma denilenleri yapmaya hasta olan bir varlık, daha da ötesi Türkler olarak biz bu durumu bir adım daha öteye götürüp "O yapamamış ama ben yaparım ne var ki, bak gör" diye kendi kendimize bir isbat çabasına girişiyoruz. Neyse dediğin gibi olanlar ama bence olması gereken bu, olumsuzu da vereceksin ki bilelim :D
boşver sen şimdi kişisel gelişimi melişimi:) öss den haber ver sen ömer kardeş....
noldu bildir gelişmeleri.açıklandı bugün.
aslında haklısın ömer... hülya da haklı aslında =) ama başarı hikayelerini anlatmak bence insana sadece motive kazandırır, yol göstermez... başarısızlık hikayesini de anlatsa bi şey değişmez... çünkü herkesin kabiliyeti farklıdır. birinin başarısızlıkla sonuçlandığı yolunu başka biri izlese belki de o başarılı olur. yani eğer başarısızlık hikayeleri anlatılırsa insanların denemek isteyeceği yollar tıkanır. bence herkes yaşayarak görerek öğrenmeli, kendi kabiliyetlerini sınamalı... bu benim düşüncem tabi =)
Başarıyı kazanmak zor, kaybetmek çok kolay. İnsan zorun peşinden gidiyor. Kolayı zaten biliyor.
Misal sınavda başarısız olmak için çalışma yeter. Ama başırılı olmak için bin bir çeşit yol var. Kim hangi yoldan gittiğinde neler kazanmış. İnsan bunu öğrendiğinde daha sağlam adım atıyor. Zira tecrübelerden faydalanıyor.
Başka bir misal verecek olursam: Para kazanmak zor, kaybetmek çok kolay.
Evet olumsuz hayatları da bilmek de yarar olabilr. Ama bence olumlu örneklerden daha fazla yararlanılmalı.
Ayrıca şu var
' "Bak bunu bunu yaptığında kaybedersin" diye neden denmez.' demişsin.
İnsan olumsuz cümle kurmamalı. Çünkü olumsuz cümleler olumlu bir anlama sahip olsa bile olumsuzlukların oluşmasına sebebiyet verir. (Bunu Muhammed Bozdağ'ın "Düşün ve Başar" adlı kitabında okumuştum sanırsam.) Örneğin "bugun mutsuz değilim" cümlesi yerine "bugün mutluyum" denmelidir. (Mutsuz olmamamak mutluluğu getirmeyebilir. Ama mutluysan mutsuz da değilsindir. ) İşte buna binaen tavsiye cümleleri de olumlu cümlelerle olmalı vesselam.
keşke kardanadamlı temanı kaldırmasaydın,nasolsa yazmıyorsun,yaz bitiyor sayılır kış da geliyor...hazır olurdu ...
ses kontrol
:) o nasıl bir header yahu :)
dedim noluyoruz mahkeme falan:)
noldu öss ?
kısa süreli bir kampanya :)) tepkisel bir etkinlik varmış ben de dahil olayım dedim :)
haklısın başarı öykülerini modellemek saçma.ama başarısızlık öyklerini modellememek de saçma. Çünkü iki kişi tamamen aynı şeyleri yaparken biri başarısız diğeri başarılı olabilir.ya da birinin başarısızlığına sebep olan şey bibaşkasının başarısına sebep olabilir.
naber bak millet bogaziçini kazandı...bu arada sen nerelerdesin sesin soluğun çıkmıyor.merak ettim iyisin ve herşey yolunda dimi?
hamdolsun ben de iyiyim.merak ediyorsan:)
hülya tek bir şey diyeceğim gayet güzel özet olacak,
Allah rızası için yeni bir mail al ve sadece bana ver de kurtulayım bu işkenceden, bir tane mailimi de al ya :P
çok şey dmeiş oldum ama olsun :P
Yorum Gönder