12 Mart 2008 Çarşamba

Psikopat Öğretmen Modeli...

Son bir kaç haftadır yine sessizliğe bürünmüş durumdayım. Bu sefer ise bahanem "Uzun zamandır çalışmadığım kadar sıkı ders çalışmak." Hoş çok uzun zamandır hiç ders çalışmıyor olduğumu düşünürsek az miktarda çalışmak bile bana göre çok sıkı çalışmakla özdeş oluyor, ama neyse :P Aslında bol miktarda yazı yazdım şu ara ama geneli ciddi ve eleştirisel yazılar olduğu için yayınlamak istemiyorum henüz. O yazıları mümkün oldukça eğlenceli yazıların arasına sıkıştıracağım, tabi eğlenceli yazılar ne sıklıkla yazarım o da ayrı bir husus :P Sonuç olarak eski yazılarımı şöyle gözden geçirirken yarım bıraktığım serileri toparlayım diye düşünüp, Lise maceralarımla ilgili 3. ve uzun bir süre için (lise anılarıma dair yazılarım için) sonuncu yazımı yazayım da aradan çıksın dedim.
Şu ve Bu y
yazılarımdan sonra kopya çektirmemek adına üretkenliğin sınırlarını abartan "Öğretmen Görünümlü Psikopat Varlık" nasıl olur, okuyup görelim;
Önceki iki yazımda bahsettiğim şekildeki ve daha pek çok sınavlara yönelik organizasyonlarımız öğretmenlerimizi çeşitli fikir arayışlarına itti. Ancak her durumda destek organizasyonlarımızı devam ettirmekten alıkoyamadılar. Ta ki Fizik öğretmenimizin yeni keşfi ile karşılaşıncaya kadar. İşte bir insanın azmedince nasıl "Psikopat" olabildiğini gösterdiği için kendisini o dönemde çok güzel(!) ve nadide(!) sözler eşliğinde Takdir Ettik(!). Yeni buluşu olan sistem şöyleydi;
- Okulda her dönemde 4 şube,(zaten eşit ağırlık ya da sözel seçebilme şansımız yoktu) toplamda 12 şube, her şubede de en fazla 24 kişi vardı. Tüm dönemlerin gireceği sınavlar hep aynı gün ve saate denk getirilirdi. Yani o gün o saatte kimi sınıfın Kimya, kimi sınıfın Matematik, kimi sınıfın Tarih sınavı olurdu. Bunlar bir yana asıl olay, Tüm sınıflar sınav anında her şubeden sadece 2 kişi aynı sınıfa düşecek şekilde karıştırılırdı. Bu karıştırma sonunda sınav anında her sınıftaki 24 kişi içinde, aynı şubeden 2, aynı dönemden sadece 8 kişi olmuş olurdu. Yazılılarda A ve B grubu olurdu, testlerde ise daha canileşip A, B, C, D yapılırdı. Haliyle yazılılarda her sınıfta sadece 4 kişinin kağıdındaki sorular aynı olurdu. Testlerde ise koca sınıfta sadece siz ve sınıfın diğer ucundaki kişinin aynı kağıda sahip olması gibi bir çile, işkence, söz konusu olmuştu. Bunlar da yetmezmiş gibi standart bir oturma planı yapılmıştı. BKZ: Alttaki Şekil



Eeee hal böyle olunca bize de bu sistemin çarkları olan hocalarımıza, özellikle de sistemin babası olan Fizikçimize sözlü olarak "Saygılarımızı"(!)(tabi ki içimizden :P) sunmak seçeneği kalmıştı.
Ancak bu tazecik sınav sistemi dönem sonunda kaldırıldı. Yok yok öğrenciye acıdıkları, işkence yapmayı bırakmak istemelerinden dolayı falan değil, "afallama" ve olayı idrak etme sürecimizin kısa sürmesi ve sonrasında sisteme adaptasyonumuz verimli bir şekilde gerçekleşmesi sebebiyle kaldırıldı. Kısaca artık sistem "yalan olmuştu" :) Çözümümüzün temelin de bu sefer de dönemler arası dayanışma vardı.Yanınızda oturan üst dönem sizin sorularınızı gözü kapalı çözebildiği için size sınavda "destek" (kopya değil kesinlikle) olup sorularınızı çözüveriyordu. Alt dönemse ihtiyaç duyduğunuz formüller, konular hususunda üst dönem abilerine yardımcı oluyordu. Bu dayanışma sisteminden en az faydayı, sorularını çözüverecek bir üst dlönemleri olmadığı için, "Son Sınıflar" görüyordu. (Neyse onlar da yemekhane sırasında 3-2-1- prensibi gereği en önde oluyorlardı, ona saysınlar :P)
İşte ara ara psikopatlaşmama, psikopatça mantıklar kurmama sebep olan hocaların bizi bu hale nasıl soktuklarına sadece bir örnek, ki su tabancasıyla sabahları oda oda gezip bizi uyandıran hocalar falan daha neler neler. Onları da ilerde bir gün anlatırız artık :P
Dikkat: Yukarıdaki bilgiler öğretmen olan okuyucularımızın feyz alıp bu tip öğrenci desteğini engelleyici faaliyetlere girmemeleri yönünde tavsiye amacıyla yazılmıştır. Aksi durumlarda, yani "Aaaa iyiymiş uygulayalım bunu okulda"gibi düşünceye kapılanlar hakkında gerekli işlem yapılacaktır.
Gereğini bilgilerinize saygılarımla arz ederim. :P

5 yorum:

Gui.. dedi ki...

ya ben de bu salı başımın belası bi sınıfa yazılı taktiği geliştiriorum ama, bu kadar da psikopat olamam heralde:)) ya da dur.. olsam mı:P ya şimdi bi örtmen olarak onların tarafında olmam gerekirse, yahu ömer siz de nasıl yanlış anlıyosunuz, bu yöntemin tek amacı okulda sevgi, barış, kardeşlik ortamı oluşturmak, tüm dönemleri kaynaştırmak:P ahahah tamam tamam bence de gayet manyakça:))

Hülya Konar dedi ki...

bak bak bak...bide bana niye öğretmenlik yapmıyosun diye soruyor millet. şuraya bak ya böyle teoriler geliştireceğinize oturup çalışsanıza dersinizi :) ama emin ol dersinde kopya çekildiğini anlamayan öğretmen yoktur diye düşünüyorum ben ama sesini çıkarmıyordur. ben okulun son yılında staja gitmiştim bir ortaokula,ingilizce öğretmenliğinde okudum buarada doğal olarakda ingilizce öğrt.sıfatı ile gittim,neyse o günde o sınıfın yazılı olması gerekiyormuş,gerçek öğretmenleri sınıfı bana teslim edip çıktı,tabi bu veletler beni ufacık tefecik içi dolu turşucuk sandıkları için oooo bir görceksiniz kopyalar nerdeyse havada uçuyor.biri bana bişiler soruyor,o sırada öbürleri arkadan işlemi tamamlıyor falan. tabi hiç sesimi çıkarmadım ve sınav bitti benimde ogünkü dersim bitti,çocuklar yalvardılar hocam nolur bize hep siz gelin diye...akıllarınca beni kandırdılar ya:)) belki o an gerçekten farketmeyebilirsiniz ama inan bana yazılı kağıdını okurken kopyamı orjinal bilgimi anlıyorsunuz.çünkü kağıdın sahibi çocugu derslerden tanıyorsunuz o bilgileri yazıp yazamıyacagını şakk diye anlıyorsunuz...neyse, çok sıkışırsanız bende taktikler var paylaşırım sizlerle:) sevgiler.

s. dedi ki...

yuh yani bu kadar incik cincik karıştıracağınıza çalışsaymışsınız, hiç sorun olmazdı heralde. pes yani. illâ kopya mı gerek?

Adsız dedi ki...

Ömer bu sistemin kurbanı olduğumuz zamanları hatırlıyorum yanımda ve çarprazımda üst sınıftan iki abimiz vardı resmen sınav boyunca nakliye firmaları gibi kopya taşımıştım ama sonuçta abimiz sağolsun yapamadığım tüm soruları yapıvrmişti bende yüksek puanla dersi geçmişti. Fizik hocamıza buradan saygılar gönderiyorum

Adsız dedi ki...

Okulumuzda uygulanan bir uygulamadir neyse ki telefonlara sahibiz duyarli (!) bir velimiz sayesinde farkedildi yeni yontemler elbet bulunacaktir